NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
جَعْفَرُ
بْنُ
مُسَافِرٍ
التِّنِّيسِيُّ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَسَّانَ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
حَمْزَةَ
عَنْ ثَوْرٍ
عَنْ خَالِدِ
بْنِ مَعْدَانَ
عَنْ أَبِي
الْأَزْهَرِ
الْأَنْمَارِيِّ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
أَخَذَ مَضْجَعَهُ
مِنْ اللَّيْلِ
قَالَ بِسْمِ
اللَّهِ
وَضَعْتُ جَنْبِي
اللَّهُمَّ
اغْفِرْ لِي
ذَنْبِي وَأَخْسِئْ
شَيْطَانِي
وَفُكَّ
رِهَانِي
وَاجْعَلْنِي
فِي
النَّدِيِّ
الْأَعْلَى
قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَاهُ
أَبُو
هَمَّامٍ
الْأَهْوَازِيُّ
عَنْ ثَوْرٍ
قَالَ أَبُو
زُهَيْرٍ
الْأَنْمَارِيُّ
Ebu'l-Ezheri'l-Enmarî'den
(rivayet edildiğine göre)
Rasûlullah (s.a.v.)
geceleyin yatağına yattığı zaman şöyle dua edermiş:
"Allah'ım! Adınla
yanımı (yatağa) bıraktım. Ey Allah'ım! Günah(lar)ımı affet, şeytanımı (benden)
uzaklaştır. Rehinelerimi çöz, beni (mukarreb meleklerin toplandığı) yüksek
meclise koy!"
Ebu Davud der ki: Bu
hadisi Sevr'den Ebu Hammâm eî-Ehvâzî de rivayet etti. (AncakEbu Hemmâm, Ebu'I
Ezher el-Enmârî yerine): Ebu Züheyr el-Enmarî'yi zikretti.
İzah:
Hafız el-Münzirî'nin
açıklamasına göre 5052 numaraları hadisin senedinde bulunan el-Hâris el-A'ver
sağlam bir râvi değildir. Ancak sözü geçen hadis güvenilir bir râvi olan ve
Ebu'l-Meysere künyesiyle şöhret bulan Ömer b. Şürahbîl.el-Hemadânî el-Kûfî
tarafından da rivayet edildiği için delil olma niteliğini haiz bir hadistir.
(5053) numaralı hadis-i şerifte geçen: "Bize
yeten" sözü "bize her türlü sıkıntılardan korunma gücü ve imkânı
veren" anlamına geldiği gibi, "Bizi sığındıran" sözü de
"bizi ev, bark sahibi ederek bize ağır tabiat şartlarına ve düşmanlara
karşı koruma imkânı bahşeden"
anlamına gelmektedir. Bu sözlerin Allah'a şükür ve sena makamında ve
kulluk aczini itiraf gayesiyle söylendiği muhakkaktır. "Kendilerine yeten
birisi de yok kendilerini barındıran da yok" sözü, nice insanlar vardır ki
kendilerine yeten ve kendilerini barındıran Allah'dan haberleri yok, anlamına
kullanılmış da olabilir.
(5054) numaralı hadiste geçen "Rehinelerimi
çöz" sözüyle "herkes kazancına bağlıdır"[Tur 21] âyet-i
kerimesine işaret vardır. Bilindiği gibi bu âyet-i kerimede herkesin kendi
kazancı karşılığında rehin olduğu, dolayısıyla kazancının hayır olması halinde
azad olacağı, şer olması halinde ise cehennemlik olacağı ifâde edilmektedir.
İşte metinde geçen söz konusu cümle ile cehennemlik olmaktan kurtularak
cennetlik olmak istenmektedir.